Dolar 42,1109
Euro 48,7096
Altın 5.393,99
BİST 11.073,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 21°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
21°C
Hafif Yağmurlu
Per 17°C
Cum 20°C
Cts 20°C
Paz 20°C

Dünya Nereye Yuvarlanıyor?

z.tekin@alparslan.edu.tr Akademisyen - Yazar
18 Şubat 2022 21:24

Günden güne artan şiddet, huzursuzluk ve istikrarsızlık dünyamızı sarıp sarmalamakta, insanlar buhran içinde dozajı gittikçe artan şekilde dengelerini kaybetmekte, “benden sonra tufan” anlayışıyla devletler yönetilmektedir. Gordon R. Taylor, “Gelecekten Nasıl Kaçınılır” adlı eserinde Roma’nın nasıl çöktüğünü ve çökmeden önce hangi sinyalleri verdiğini yazmıştır. Taylor’ın belirttiği bu noktalar, günümüz ülkelerindeki gelişmelerle benzer özelliklere sahiptir:

* Çiftçiliğin yıkılışı, kentleşmenin başlaması, bireyci toplum anlayışından bütüncü toplum anlayışına geçilmesi ve kültürel çözülmeye yol açan, kültürel dengeleri sarsıcı sonuçlar doğuran göçler,
* İmparatorluğun parçalanması ve ticari hayattaki değişim ve beraberinde gelen ticari dengelerin bozulması,
* Menfaatlerin, kazançların büyük oranda şehirlere kayması, büyük şehirlerin kaosun, karmaşanın ve şiddet hareketlerinin üssü haline gelmesi,
* Gücün temel belirli gruplara, örneğin orduya (günümüzde siyasi partiler, sendikalar) geçmesi ve bu gücün yanlış kullanılması,
* Alt sınıfın baskıları sonucu aristokrasinin yıkılması, orta sınıfın genişlemesiyle yeni düzenlemelere gidilmesi,
* Sürekli artan enflasyon, çok yüksek vergilendirme,
* Orduya yardımların ve sosyal hizmet ödemelerinin baskı ve ısrarlar sonucunda artırılması,
* Ordunun toplumdan soyutlanmasıyla kamu güvenliğinin azalması, ordunun toplum dışında yaşamayı tercih etmesi,
* Alt sınıfın, yüksek sınıfa özenmesi ve yüksek sınıfı taklit etme eğiliminin başlaması (özellikle de giyim kuşam konusunda),
* Batıl inançlara ve astrolojiye olan ilginin ve bağımlılığın artması. Doğaüstü güçlere, başka dünyalardan gelenlerin varlığına ve bunların saldırılarına inanılması,
* Dış güçlerden gelen tehditlerin artması, gıda maddesi sıkıntısı yaşanması,
* Sulama zorlukları gibi ekonomiyi bozan gelişmelerin görülmesi,
* Terörün, casusluğun, işkencenin artması ve bu uygulamaların yönetim kademelerinde yaygınlaşması,
* Sanatçıların ve teknik alandaki araştırmacıların sayılarının günden güne azalması,
* Rüşvet ve entrikanın yönetim ve devlet kademelerine sıçraması.

İnsanın yeryüzünde görüldüğü binlerce hatta milyonlarca (ilk insanlara ait bulguların iki buçuk milyon yıl öncesine – Doğu Afrika Rift Vadisi- dayandığı bilinmektedir) yıllık sürede nasıl değiştiği ortadadır. Ancak insanlık tarihi boyunca tarih ders kitaplarında anlatılıp tasvir edilen mağaralarda yaşayan, yaklaşık bir buçuk metre boyunda kafatası günümüz insanınkinden küçük ve ilkel bir yapı sergileyen insanlar ile günümüz insanı için hala değişmeyen iki ortak konu vardır: Karın doyurmak ve hayatta kalmak.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.