Dolar 33,9762
Euro 37,6709
Altın 2.725,36
BİST 9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 26°C
Parçalı Bulutlu
Ankara
26°C
Parçalı Bulutlu
Paz 28°C
Pts 30°C
Sal 29°C
Çar 29°C

Dr. Mustafa Torun – Kozmetik mi? Çılgınlık mı?

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı, Yazar mtorun3@gmail.com    
10 Aralık 2023 20:49

Kozmetik mi? Çılgınlık mı?

Dr. Mustafa Torun

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı

mtorun3@gmail.com

“İnsanoğlu sadece kendini korumak ve yaşamak istemez aksine asıl isteği daha da güçlü olmaktır.”

Friedrich Nietzsche

Nietzsche’nin sözlerine katılır mısınız onu bilemem…

Ama bu tümceye güçlünün yanına güzellik sözcüğünü de ekleyebilir miyiz?

Gelelim dilimize Fransızcadan geçen Kozmetik sözcüğüne…

Bireyin daha çekici olmak, görünümüyle ilgili kendisinin ya da başkalarının dile getirdiği sorunlarını çözmek amacıyla kullanılan ürünleri, uygulanan bakım ve sağaltımı kapsayan bir anlayış olarak aktarabiliriz.

Yıllar önce Zehir Olmayan Madde Yoktur; Zehir ile İlacı Ayıran Dozdur demiş. Acaba biz toplum olarak ölçü kavramını unuttuk mu? Kozmetik alanı da tamamen ticari mi oldu? Ölçüyü kaçırdık mı?

Türkiye’de sosyal medya fenomeni yani Türkçesi ile görüngrsi olarak gündeme gelen Dilan Polat ile başlayan ve ardından onlarca isme yönelik olarak başlatılan soruşturmalar ülke gündeminden maalesef düşmüyor.

Dilan Polat’ın cezaevine gönderilmesinin ardından, onun “Şampiyonlar Ligi” paylaşımını yaptığı kişiler hakkında da incelemeler yapılmıştır. Bu isimler en fazla güzellik merkezleriyle gündeme gelmiştir. Pek çok yerde açılan güzellik merkezlerinin sayısı Esnaf Odaları’nın verilerine göre 40 bini bulmuştur. Kayıtlı olmayanları da hesaba katarsak bu sayı en az iki misli olduğunu tahmin edebiliriz.

2018 yılında Türkiye’de esnaf ve sanatkarlar odalarına kayıtlı 75 bin 397 kozmetik alanda iş yapan esnaf bulunuyor. Kuaför salonları ve berberler hariç, yaklaşık 40 bin güzellik salonu faaliyet göstermekte olduğunu anımsatalım. Bu salonlarda ortalama olarak yaklaşık 3 kişi çalıştığını vurgulayalım.

Güzellik merkezlerinin açılması için ortalama 300-500 bin Türk Lirası arasında bir ücretle güzellik merkezi açılabilimektedir. İnternet sitelerinde onlarca güzellik merkezi ilanı olduğunu basit bir tarama ile anlayabilirsiniz.

Türkiye’de 2020 yılında yaklaşık yüzde 38’i cerrahi olmak üzere toplam 945 bin 477 işlem yapılmış. Cerrahi işlemlerde en yaygın ilk üçte Burun Girişimi, Yağ Aldırma ve Meme Büyütme yer aldığını görüyoruz.

Türkiye’de kozmetik amaçlı girişimlerin yüzde 40’ı buruna ait , yüzde 15’i genç görünme amaçlı, yüzde 9,8’i toksin dediğimiz zehir maddesini iğne ile vücuda verme(enjeksiyonlar), yüzde 8,6’ı meme büyütme, yüzde 8,2’i yağ aldırma girişimleri olarak geçekleşmiştir.

Yazıya hazırlanırken konuyla ilintili olarak kozmetik amaçlı (Buna maalesef yanlış olarak estetik ameliyatlar deniyor. ) ameliyatlar yapan çok değerli hekim meslektaşlarımla konuyu aktardım. Özellikle Plastik Cerrahi ve KBB uzmanları çok dertliler. Özetle önüne gelenin, hatta ilgisiz her meslekten insanın ticari amaç güderek, esnaf ruhsatıyla işlem yaptığını, denetimlerin sağlık otoritesince yapıl(a)madığını, kuaför salonlarının güzellik amaçlı salonlara dönüştüğünü belirtmişlerdir. Bu konudan en çok hekimlerin mağdur olduğunu, TTB’nin bu çarpık yapılaşmaya el atması gerektiğini dile getirmişlerdir.

Maalesef Küresel Anamalcı anlayış sağlığı alınır satılır mal haline getirdiği gibi güzellik kavramını da metalaştırmış, Sağlık Turizmi adıyla olayı çirkinleştirmiştir. Güzellik on para etmez şekle dönüşmüştür.

Söyleyecek çok lafımız olsa da burada sıkıcı olmadan konuyu anlamlı bir Aşık Veysel ezgisi ile bitirelim.

Güzelliğin On Par’etmez

Bu Bendeki Aşk Olmasa

Eğlenecek Yer Bulamaz

Gönlümdeki Köşk Olmasa

Sevgilerimle…

Dr. Mustafa Torun

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.